Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasına başlandı. Duruşmada söz alan Diyarbakır Barosu’ndan avukat Aydın Özdemir, Narin’in ağabeyi Enes Güran’a dikkat çekti.
“ENES GÜRAN NEDEN BİR ANDA BEYANINI DEĞİŞTİRDİ”
Gizli toplantıda en çok Enes Güran’ın isminin geçtiğini, kendisinin sık sık şüpheli ifadeler verdiğini belirten Özdemir, şunları söyledi: “Enes Güran toplamda 8 farklı beyanda bulundu. Dosyada Enes Güran’ın ilk beyanı incelendiğinde, her iki beyanında da ‘16.30’dan itibaren kardeşimi aramaya başladım’ diyor. Ancak 29’unda saati bir anda 18.00’den sonraya çekiliyor. Sayın Başkan, bu 5 günde ne değişti? Sıcağı sıcağına yapılan ilk beyan gerçekse, neden bir anda beyanını değiştirdi? Bize göre bu değişiklik basit bir karışıklıktan ibret değildir.
“HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI BİR DURUM”
Gözündeki morluk için önce ‘Kendim zarar verdim’ diyor, sonra ‘Mısır tarlasında da olabilir’ diyor. Ancak aradan 3 gün geçmiş olmasına rağmen, bu belirgin izi net bir şekilde açıklayamıyor. Bu, hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Buradaki açıklamanın da itibar edilmesi gereken bir beyan olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
“AİLE ENES’İ BU OLAYDAN UZAK TUTMAYA ÇALIŞIYOR”
Aile, özellikle Enes’i bu olaydan uzak tutmaya çalışıyor. Hediye Güran, ‘Enes evde uyuyor’ diyordu. Ancak Enes, kolluk ifadesinde Hediye’den hiç bahsetmiyor. Daha sonra Hediye’yi işin içine katıyor. Sayın Hakim, bize göre Hediye Güran, Enes’e tanıklık etmesi için özellikle getirildi.
KARDEŞİYLE YAPTIĞI KONUŞMALARI HATIRLATTI
Kardeşi ile konuştuktan sonra, ‘Abican kimseyle konuşma, kendine dikkat et’ diyor. ‘Camiye giderken onu öptüm, bir şey olur mu?’ diyor. Bunlar spontane söylenmiş cümleler değil. Enes, yine cezaevinde görüşmesinde ‘Ağabey babama söyleyin, avukata söyleyin, gönderiyorsa göndersin’ diyor. Burada şüpheli bir beyan var.
“TOPLANTILARDA EN ÇOK KULLANILAN KELİME ENES”
O toplantılarda en çok kullanılan kelime Enes. Çoban inkâr etse de, o köyde yaşayan biridir. Bir şey söyleyeceğini zaten beklemiyorduk. Biz, Enes Güran’ın bu dosyada cinayet eylemine doğrudan katıldığını düşünüyoruz.”
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasına başlandı. Türkiye’nin kilitlendiği davada söz alan baba Arif Güran’ın kullandığı ifadeler kafa karıştırdı.
“BİR İNSAN KOLTUĞUNDAN OLMASIN DİYE…”Konuştuğu esnada gözyaşlarına hakim olamadığı gözlenen baba Arif Güran, “Bir caninin, bir namussuzun lafıyla benim ailem mahvoldu. Bir insan koltuğundan olmasın diye bir aile mahvedildi” ifadelerine yer verildi.
“YARABBİ, BENİM BU DAKİKA CANIMI AL”Sözlerinin devamında “Tülin kızımız engelli doğdu” diyen Arif Güran, “Ama dünyanın en güzel gözleri ondaydı. Sabahlara kadar ağlardı, hastaydı, eşim başında dururdu. 8 sene baktı. Benim eşim böyle bir annedir. Eğer ben burada bir kez öldüysem, bu ana orada bin defa ölüyor. Bu nasıl vicdansızlık? Bir caninin lafıyla her şey oluyor. Ben adalet istiyorum. Yarabbi, benim bu dakika canımı al, ben dayanamıyorum artık. Oğlum beni öptü, kendime geldim, yoksa intihara teşebbüs ediyordum. Sizin vicdanınız nerede? Kimse Narin için bir şey yapmadı. Devlet benim kızımı buldu sadece. Bütün insanlar sadece para için, takipçi için bunları yapıyor” şeklinde konuştu.
4 ŞÜPHELİYE MÜEBBET HAPİS İSTEMİ
Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında savcı mütalaasını tekrarladı. Savcı mütalaasında sanıkların suç ortağı olduğunu söyledi, Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
‘ORGANİZE HAREKET’ VURGUSU
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savcı mütalaasını okudu. Savcı mütalaasında, aile bireylerinin Narin Güran olayını saklamak ve gizlemek için organize bir şekilde hareket ettiğini ifade etti. Savcı, sanıkların iştirak halinde suç ortakları olduğuna dikkat çekti.
“İYİ HAL İNDİRİMİNE GİDİLMESİN”
Elde edilen veriler ve dosya kapsamındaki delillere bakıldığında sanıkların olay günü Arif Güran’ın evinde olduğunun belirlendiğini ifade eden savcı, Salim Güran, Yüksel Güran, Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar hakkında iştirak halinde çocuğu öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
SALONDA GERGİNLİK
Arif Güran konuştuğu sırada ağlayıp oğlu Enes Güran ile birlikte çıkmak istedi. Mahkeme başkanı, Güran ailesinin gerginlik üzerine salondan çıkartılmasını istedi. Hüseyin Güran ağır küfürler sarf ederek salondan çıktı. Mahkeme başkanı salonun boşaltılmasını isteyip duruşmaya ara verdi.
Mahkeme başkanının uyarılarına rağmen sanık yakınlarının gerginliğe sebep olmalarından dolayı duruşmalarda salona alınmayacağı açıklandı.
BABA VE TUTUKLU 4 SANIK DİNLENDİ
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın duruşmasında, 1’i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti başkanı, “müşteki” sıfatıyla baba Arif Güran’a, “Geçen celse sormadığınız ve araştırmasını istediğiniz bir delil ve husus var mı?” diye sorduBunun üzerine Arif Güran, “Ahmet A’nın kamera görüntüsündeki açıda ben de vardım. Herhangi bir toplantıya gitmedik. Akşam vaktiydi yemeğe gittik. Ahmet’in konusu açıldı. Belki bir şey biliyordur diye çağırdık. Kızımın ise saat 18.00’e kadar köyün sınırları içinde olduğu sabittir. Ahmet ise o saatlere kadar hayvanların yanında olur. Biz de belki bilir diye çağırdık. Kızı görmüş olabilir.” ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti başkanının, “Toplantıda Enes neden yoktu?” sorusunu Arif Güran, şöyle yanıtladı:
“Özellikle aile toplanacak denilmedi ki. O gün birçok kişi yoktu. Camiden çıktıktan sonra yeğenim yemek hazırlandığını söylediği için oraya gittik. Özellikle planlanmış bir durum değil. Benim kızım, ruhum gitmiş. En küçük bir iğne ucu kadar biri bir şey söylese ‘Hele çağırın gelsinler, soralım.’ deriz. 300 kişi var o köyde ama maalesef kimse görmüyor. Dara-2 görüntüleri çıkmadı. Diğer yerlerden de kamera görüntüleri çıkmadı. Bütün tesadüfler, her şey benim kızıma denk geldi. Kızımın dosyası Türkiye’nin dosyası oldu. İlk günden beridir kamerayı hep sorduk. Böyle bir dosyada nasıl kamera olmaz.”
“BİR ARA CESEDİ ORADAN ALMAYI DÜŞÜNDÜM”
Mahkeme heyeti başkanının tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’a, “Eklemek istediğiniz bir şey var mı?” diye sorması üzerine Bahtiyar, ilk duruşmada her şeyi söylediğini, eklenmesini istediği bir şey olmadığını ifade etti. Bahtiyar, “Narin’i ben öldürmedim. Narin’i ahırın arkasında açılan küçük bir pencereden içeri bıraktım. Bunu ifadelerimde daha önce söylemiştim. Narin’in bulunduğu gün Tavşantepe’ye gitmedim. İşteydim ve çalışıyordum.” dedi.
Diyarbakır Barosu adına avukat Nahit Eren’in, “Narin’in cansız bedenini Salim ile nasıl taşıdınız, Salim nereye gitti?” sorusuna karşılık Nevzat Bahtiyar, şöyle konuştu:
“Narin’in cansız bedenini aldım. Araca bıraktım. Salim geldi battaniyeyi benden aldı. Aşağıyı doğru gitti hangi tarafa gittiğini bilmiyorum. Köyün içinden çıkıp çıkmadığını bilmiyorum.”
Avukat Eren’in, “Narin’in çantasını açtınız mı?” sorusu üzerine Nevzat Bahtiyar, “Kemerini aldım. Ne çantayı açtım ne de çantaya baktım.” beyanında bulundu.
Tutuklu sanık Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu’nun, “Dara-2 görüntülerini inceledik. ‘Salim cami yolunu kullanarak geldi battaniyeyi benden aldı’ dediniz. Hangi yoldan geldiniz?” sorusunu Bahtiyar, şöyle yanıtladı:”Cami yolundan geldik. Caddenin üzerinde buluştuk. Salim’in aşağıya gittiğini biliyorum ama hangi tarafa gitti bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Daha önce verdiğim ifadelerim doğrudur. Benim üzerime iftira ediyorlar.”
Avukat Demiroğlu’nun, “Adımsayar uygulamasında 15.00 ile 16.00 arasında Salim 45 adım atmış sizce telefonu yanında mıydı?” sorusuna Bahtiyar, “Hatırlamıyorum.” dedi.
Demiroğlu’nun “Raporda Narin kızımızın iç çamaşırının üzerinde sperm öncesi bir bulgu PSA bulunmuş.” demesi üzerine Bahtiyar, “Düşündüğünüz şeyi biliyorum. Kesinlikle öyle bir şey yok, olmadı. Böyle bir şey yapmadım.” ifadesini kullandı.
Avukat Demiroğlu’nun, “Eğertutmaz Deresi’nde 38 dakika kalmışsınız. Neler yaptınız? Torbanın içinde kanca bıraktınız mı?” sorusuna Bahtiyar, “Ben sadece bir taş koydum. Kanca koymadım. Beni takip etmiş olabilir. Salim koymuş olabilir. Ben sonra pişman oldum. Bir ara cesedi oradan almayı düşündüm. Keşke yolun üzerine bıraksaydım biri gelip alırdı.” karşılığını verdi.
Sanık avukatlarından Mustafa Demir’in, “Yüksel Güran, Narin’in cansız bedenini alırken gördü mü?” sorusunu Bahtiyar, “Evet gördü.” şeklinde cevapladı.
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ’ın, “Telefonunda adımsayar var mı veya telefonuna format attın mı?” şeklindeki sorusuna karşılık Bahtiyar, “Hayır.” dedi.
Mahkeme heyeti başkanının, “Eklemek istediğiniz bir şey var mı?” diye sorması üzerine tutuklu sanık amca Salim Güran da şu beyanda bulundu:
“Özellikle Dara-2 görüntülerini bekliyorduk. Muhtarım, o karakolu biliyorum. Onların kamerası deliği bile görür. Nevzat’ın kayınbiraderi orada nöbet tutuyor. Olayın akşamı neden orada nöbet tutuyor. Korucudur, yeri ayrıdır. Köy koruyucusu görüntülerle oynamış olabilir. Benim arabam aşağı inmişse bu vahşinin, katilin yanında görürseniz beni burada asın. Bu kolluk kuvvetlerinin bize karşı tutanaklarını da kabul etmiyoruz.”
Mahkeme heyeti başkanının, “Stratejik bir konumu olan yere benim bile gitmem mümkün değilken görüntülere müdahale edildiğini mi düşünüyorsun?” sorusu üzerine Salim Güran, “Olabilir.” dedi.
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın, “Telefonu üzerinde nerede taşırsın?” sorusu üzerine Salim Güran, “Bu avukatın eşi, katil Nevzat’ın eşi ile fotoğraf çektirmiş. Ben bu avukatın hiçbir sorusuna cevap vermek istemiyorum.” diye konuştu.
Duruşmada, mahkeme heyeti başkanı, tutuklu sanık Yüksel Güran’a da “Eklemek istediğiniz bir şey var mı?” diye sordu.
Bunun üzerine sanık Yüksel Güran, “Sadece Narin’in katilinin bulunmasını istiyorum. Başka bir şey istemiyorum.” şeklinde beyanda bulundu.
Mahkeme heyeti başkanının, “Eklemek istediğiniz bir şey var mı?” sorusuna karşılık tutuklu sanık Enes Güran ise söyleyecek bir şeyi olmadığını belirtti.
Avukat Nahit Eren’in, “Malatya’dan geldikten sonra Narin’in herhangi bir kıyafetine dokundun mu?” sorusuna Enes Güran, “Hayır.” dedi.
Savcı, TCK’nın ilgili maddeleri gereği sanıkların cezalarında iyi hal indirimine gidilmemesini istedi.