Gülümseyerek, “Burada serinlemek güzel değil mi?” dedi. Biraz konuştuktan sonra, Mehmet Ali elindeki küçük bir hediye paketini bana uzattı. Şaşırmıştım, çünkü böyle bir şeyi hiç beklemiyordum.
“Bu nedir?” diye sordum.
“Gördüğümde seni düşündüm ve almak istedim,” dedi Mehmet Ali. Paketi açtım ve içinde küçük bir bileklik buldum. “Çok teşekkür ederim,” dedim gülümseyerek. Bu jest beni gerçekten mutlu etmişti.
Sonrasında Mehmet Ali, “Bugün işimiz bittikten sonra sahile gitmeye ne dersin? Biraz dinleniriz ve deniz kenarında yürüyüş yaparız,” diye sordu.
Bu teklif bana çok cazip geldi. “Harika olur!” diye cevap verdim.
Günün geri kalanında işlerimizi bitirdik ve akşamüzeri sahile gittik. Deniz kenarında yürüyüş yaparken, dalgaların sesi ve serin hava ikimize de iyi gelmişti. O anlarda sadece iş arkadaşı değil, aynı zamanda iyi birer dost olduğumuzu da anladık.