Teşekkür ederim ağiziniza sağlık irfan bey
25 yildir Washington DC deyim, Raflar dolu ve her urunun en az uc cesidi var
Okuyacaklarınız “The Sunday Times (London)” isimli ingiliz gazetesinin 11 şubat 1968 tarihli nüshasında Martin Gilbert tarafından neşredilen “How Our Man Declined To Rule Turkey” isimli makalenin Türkce tercemesidir.
Resimde gösterilen metinde 11 Şubat 1968 tarihli The Sundays Times da yayınlanmış Martin Gilbert imzalı makalede bir telgraf metni açıklanıyor.
Atatürk ölüm döşeğinde kendinde sonra ülkeyi emanet edecek birini çevresinde göremediğinden olsa gerek İngiltere Büyükelçisi Sir Percy Loraine yanına çığırarak başbaşa görüştüklerini ve ölümünden sonra kendisinin başa geçmesini istediğini yazmaktadır.
Sir Percy teklifi kabul etmemiş durumu İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Halifax’a anlatmıştır.Peki Neden bu teklifi kabul etmediler yabancı bir tarihçiden okuduğum kadarıyla İngiltere teklifi kabul etse planın deşifre olacağından korkmuştu o plan lozanda uygulanmıştı.”madem Türkleri Müslümanlıktan dönderemiyoruz kendimize benzetiriz!…” buyrun gazeteyi ve tercümesini görelim..
Makalenin Türkçe çevirisi:
Kasım 1938 Türkiye’nin şefi Kemal Atatürk’ün vefat ettiği tarihtir.O,15 senelik katı diktatörlüğü döneminde Türkiye’yi,halkı istemediği halde cebir ile Garb medeniyetine götürmeye çalışmıştı.O,sarık ve çarşafı men etmiş,İslam’ın kuvvet ve kudretini kırmış,hatta latin alfabesini bile kabul ettirmişti.
Atatürk’ün vefat döşeğinde,üzerinde en fazla tefekkür ettiği mesele; kendisinden sonra programını tatbik edebilecek birisini bulup yerine geçirip geçiremeyeceği hususuydu.
Bunun için zamanın İngiliz sefiri (Büyükelçisi) Sir Percy Loraine‘i İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı’na çağırdı.İkisi arasında geçen mülakatlar yaklaşık olarak otuz (30) sene gizli kaldı. Gizli mülakatlar ilk olarak Piers Dixon’un babası (Sir Percy Loraine) hakkında hazırladığı “Double Diplomat” (Çifte Diplomat) isimli kitabında yer aldı ve daha sonra da “Hutchinson Yayınevi” tarafından neşredildi.
Piers Dixon’un dökümanları arasında Sir Percy Loraine tarafından zamanın İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Halifax’a gönderilmiş bir telgraf da vardı.Telgraf İngiliz tarihinin en mühim senetlerinden birisi idi. Loraine,vefat döşeğinde olan diktatörle yaptığı bu mülakâtı çok enteresan olarak nitelendiriyordu.
Bu vesikada Loraine,Lord Halifax’a şunları yazıyordu:
“… Huzuruna vardığımda ekselanslarını yastıklara yaslanmış vaziyette, iki tabib ile, hemşirenin tedavisi altında gördüm.Ben girdiğimde,Reis (Mustafa Kemal),hizmetinde bulunanların ve hemşirelerin dışarı çıkmalarını istedi ve ihtiyaç anında kendilerini çağırabileceğini ifade etdi. Ondan sonra,ekselansları benimle yavaş yavaş,fakat dikkatlice konuşmaya ibtida etdi.Beni hiç bir zaman bana layık olmayan makamda görmek istemediğini,“Beni daima en layık makamlarda görmek istediğini” ve beni buraya onun için çağırdığını söyledi.Hakkımda arzuladıklarını gerçekleştirmem için çok ricada bulundu.
Kendisine müsbet bir cevab vermemi taleb ediyordu.
Şüphesiz ben geçmişte onunla bir arada çok bulundum ve çok mulâkatlar yaptım.Fakat bu,son mulâkatım olabilirdi.O,uzun ve mâcerâlı hayatı boyunca beraber çalıştığı arkadaşlarından bir çoğunu (kendisinden uzaklaştırarak) kaybetmiş ve yapılan tavsiyelerin bir çoğunu da reddetmişti.Sadece benim dostluğuma ve nasihatlarıma güveniyor ve bu dostluğun pekişmesine ehemmiyet veriyordu.Ben sanki Türkiye’nin başbakanıymışım gibi,benimle çok sade ve serbest bir vaziyetde meşveret ediyordu.Onun bir reis olarak vefatından evvel,kendi makamı için birisini takdim etme selahiyeti vardı.Onun en büyük arzusu kendisinden sonra “Türkiye’nin Reisi” olarak onun vazifesini üzerime almam idi.Teklifi karşısında benim nasıl bir cevab vereceğimi bir an evvel bilmek istiyordu. Mütefekkirane bir sessizlikle geçen bir anlık bekleyişden sonra ekselanslarına (Mustafa Kemal’e) “Bütün taleb ve duygularımı kelimelerle izah etmeye yetkili değilim!” şeklinde cevab verdim.Hakikaten o anda çok şaşırmış bir vaziyetde tefekkür ediyordum;hatırladığım kadarı ile yapmış olduğum mulâkatların hiç birisinde bu kadar derin tefekkür edecek derecede bir mülâkatla karşılaşmamıştım.
Ekselansları (Mustafa Kemal) yaptığı bu teklif ile sadece benzeri görülmemiş bir ikramda bulunmakla kalmıyor,aynı zamanda majestelerinin (İngiliz kralının) hükümetine olan bağlılığını da izhar ediyordu. Ekselansları benim ömrümün büyük bir kısmını majestenin hükümetinin hizmetinde geçirmiş olduğumu biliyordu.Ben halihazırdaki işimde bir kaç sene daha çalışmayı ümit ediyordum.Ekselansları ise,şimdi benden kesin bir cevab taleb etmekteydi.,.
Beştepe, bankalardan komisyon alıyor her halde.
Resmen aşağılık duygusunu tatmin ediyor. Yandaşlarının yurtdışına Kaçırdıkları dövizleri sokturuyor.
Slm olsun hk tvimize deyirmenci irfanimiza sayın kılıçlar oğluna da selam olsun seviyoruz haklıdır turkyemiz felaket sarmış gidiyor hic düşünüyorlarmi insanlarımız nasil gecinecek yazikya bunlarda Allah korkusu negezerya turkye tl basıyor yuro dolar deyil tl insanlar maaş alıyor dolar yuro deyilya turkye insanları koyun sürüsü değil pes arkadaş ha bide hktvemize kızıyorlar utanmadan gerçekleri gösteriyorlar izleniyorlar diye 👍👏
SN İRFAN DEYİRMENCİ EMEĞİNİZE SAĞLIK SONSUZ TEŞEKKÜRLER SAYGILARIMLA……..🇹🇷👏👍
Butun verilen bu faizler zenginlerden geri alinmali…Tayyip in butun mal marligina el konulmali*
HAÇLI CHPLILER
MUSLUMAN ERDOGANI VE MUSLUMAN BAHCELIYI DEVIRME HAYALI KUTUYORLAR BAK SEN HAHAHA
Ekonominin kitabını yazdığı belli oluyor, dünya çapında ülkenin bütün kaynaklarını kendine aktarıp dolar milyarderi oldu.