#Adile Kurt KARATEPE-Başımda Altın Tacım/Kırşehir #altınkolye 2022 Haber Detay

Bir dergiye verdiğiniz söyleşide “ilhamını gelenekten alan bir yenilenme neden mümkün olmasın” diyerek kök değerlerimiz üzerinden sanat üreterek dolayısı ile kendimiz kalarak evrenselleşebileceğimizi vurgulamışsınız. Bu çağrınızı insanlık adına çok kıymetli buluyorum. Çünkü farklılıklarımız ile insanlık aleminin bir parçasıyız biz. Bunun içindir ki başka milletlerin farklılıklarına hep saygı göstermiş, onları yok saymamış, onlara ait güzel olanı hiç komplekse kapılmadan kendi elbisemizi giydirerek dönüştürmüş, zenginleştirmişiz. İşte siz sesinizle bu tasavvur ile oluşup tevarüs eden kültürün sözcülüğünü yapıyor, bu geleneği bu güne ve geleceğe taşıyorsunuz.
Adarno modern dönem kültür endüstrisini eleştirirken; “modern dinleyicinin davranış biçiminin insanlıktan çıkarılmış, hatta insanlıkla bağları kopartılmış şizofrenik bir davranış biçimi” olduğunu söylüyor. Bunun bir toplumun müziğini kendi köklerinden, kendi ruh ikliminden, kendi gelenek zincirinden koparmanın doğal bir sonucu olduğunu anlamak için allame olmaya lüzum yok. Öyle anlaşılıyor ki siz adanmış bir ruhla bu şizofrenik ve afazik duruma modern zaman dinleyicisini de kendine çağıran bir kararlılıkla direniyorsunuz. Dinleyiciyi sesinizle kendi özüne kendi sözüne çağırıyorsunuz. Sanatın idesine sadakat bu işte.
Sizin sanatçı duruşunuz için çok şey söylenebilir ama ben burada şu kadarını şöyliyeyim; “o muhteşem sesiniz maziyi, atalar geleneğini, tarihi bugüne getiren, bu günden de maziye, tarihe götüren bir çağrıya dönüşüyor.”
Sanatını ideolojik aygıta dönüştürmeyen duruş ve şuurunuzu da ayrıca hürmetle selamlıyorum.