Hanefi mezhepli olan Trablus’lu Ebul‑Mehâsin Muhammed El‑Kâvûkcî (Kavukcu) ‘İtikat’ta İtimad (güvence)’ adlı kitabında şöyle demiştir:
Bil ki! Eğer birisi sana: “Kime ibâdet ediyorsun?” diye sorarsa, ona de ki: “Kendisinden başka İlâh olmayan, yeryüzünde ve gökte yer tutmayan Allâh’a ibâdet ediyorum. O mekândan ve zamandan önce vardı şimdi de olduğu gibidir.”
Eğer sana: “Allâh nedir?“ diye sorarsa, ona de ki: “Eğer ismi hakkında sorarsan! Allâh Rahmân ve Rahîm’dir, O’nun güzel isimleri vardır. Ve Sıfatları hakkında sorarsan! O’nun Hayatı zatiyyedir ezelîdir, İlmi her şeyi kuşatmıştır, Kudreti kâmildir, Hikmeti açıktır. Görmesi ve İşitmesi de herşeyi kuşatmıştır.
Eğer Fiili hakkında sorarsan! O mahlukatı yaratıp herşeyi yerli yerince kılmıştır. Eğer Zatı hakkında sorarsan! O cisim de değildir araz da değildir birleşik de değildir ve her ne aklına gelmişse Allâh öyle değildir. O’nun Zatı mevcuttur ve Mevcudiyeti zorunludur. O doğmamıştır ve doğurmamıştır. O’nun benzerinde hiçkimse yoktur, hiçbir şey O’nun benzeri değildir. O Gören ve İşitendir.‘Sıfatlarla vasıflanan Zata ibadet ediyorum’ diyen kimse kurtulacak mümindir.”
Eğer sana: “Allâh’ın var olduğuna delilin nedir?” diye sorarsa, ona de ki: “Gezegenleri ve felekleri ile bu semâ (gök), nehirleri ve suları ile bu yeryüzü, türlü türlü ağaçları ve meyveleri ile bu nebâtler (bitkiler) ve birbirinden farklı şekilleri ve eylemleri ile bu hayvanlar. İşte bunların hepsi bunları Yaratana ve O’nun Vahdaniyeti’ne Ezeliyeti’ne ve Kudreti’ne delâlet (işaret) etmektedir.”
Eğer sana: “Allâh nerededir?” sorarsa, ona de ki: “Zatı ile değil, İlmi ile her birinden haberdardır ve Kudreti ile her birinden üstündür. Her şeyde sıfatlarının eserleriyle zâhirdir ve Zatı’nın hakikatiyle bâtındır, yani kişinin O’nu kendinde tasavvur etmesi mümkün değildir. O yön ve cisimlikten münezzehtir. O hâlde O’nun sağı, solu, arkası ve önü olduğu veya Arş’ın üstünde, altında, sağında ya da solunda olduğu veya kâinatın içerisinde ya da onun haricinde olduğu denilemez. ‘O’nun mekânını O’ndan başkası bilmez.’ ”
Kim şöyle derse: “Allâh gökte mi yoksa yerde mi bulunuyor, bilmiyorum!” o küfre girmiş olur. Çünkü bunlardan birini, O’na (Allâh’a) mekân olarak kılmış olur. Bunun üzerine sana: ‘Buna dair delilin nedir?’ diye sorarsa, ona de ki: “Zira bir yönü olmuş veya bir yönde bulunmuş olsa, bir mekânı kaplamış olur. Mekânı kaplayan her şey ise hâdistir (yokken var olmuştur). Hâdislik ise O’nun hakkında imkânsızdır.”
Eş-Şeyh Fahruddin Bin Asekir ( Allâh rahmet etsin) şöyle buyuruyor:
Allâh bizleri ve seni irşad (hidayet) etsin. Bil ki; Allâh-u Teâlâ’nin mülkünde bir olduğunu her mükellefin bilmesi farzdır. Allâh,alemin tümünü, ulvi alemi (semalar ve üstündekileri), süfli alemi (yerleri ve altındakileri), Arş’ı ve Kürsi’yi, semaları ve yerleri ve içindekileri ve aralarında bulunan herşeyi yaratandır. Bütün yaratıklar Allâh’ın kudretine boyun eğmiştir( mağlup olmuştur).O’nun izni olmadan bir zerre bile kımıldamaz, yaratma hususunda ortağı yoktur, mülkünde de ortağı yoktur. O diridir, fani olmaz, uykudan ve uyuklamaktan münezzehtir.Gizliyi ve aşikarı bilendir, yerde ve gökte hiçbir şey
ondan gizlenemez, karada ve denizdeki her şeyi bilir, düşen her yaprağı da muhakkakki bilir, yerin karanlığındaki taneleri, kuru ve yaş olan her şeyi bilir,bunlarin hepsi apaçık bir kitaptadır.( Levh-i Mahfuzdadır). İlmiyle her şeyi bilir, her şeyin miktar ve sayısını bilir, dilediği her şeyi yapar, mahlukatında dilediğine göre hükmeder.Onlardan menfaat beklemez,onların zararından korkmaz, O’na vacip olan bir hak yoktur ve O’nun üzerine hüküm (emir veya yasak) yoktur.O’nun her bir nimeti ihsandır ve her musibet adalettir.Yaptıklarından sual (itiraz) edilmez, onlar (yaratıklar) sual sorulurlar. O, Mahlukattan önce vardı, O’nun öncesi ve sonrası yoktur, altı ve üstü de yoktur, sağı ve solu da yoktur, önü ve arkası da yoktur. Parçalardan ve cisimlerden münezzehtir. O’na ne zaman, nerede ve nasıl vardı denmez.O, mekan yokken vardı, kâinatı ve zamanı yaratandır. Zamanla vasfedilmez ve O’na mekan tahsis edilmez.
Bir şey onu diğer şeyden meşgul etmez. Hayal ile O’na ulaşılamaz, akıl ile idrak edilmez, zihinde tahsis edilmez, nefislerde misillenmez, hayalde tasavvur edilmez, akılda zatı bir şeye benzetilmez, düşünce ve hayalle erişilmez
Allâh-u Teâlâ “Eş-Şurâ” Sűresinin 11. âyetinde şöyle buyuruyor:
لَيْسَ كَمِثْلِه۪ شَيْءٌۚ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْبَص۪يرُ
Anlamı : “Hiç bir şey O’na (Allâh) benzemez. O (Allâh), işiten ve görendir”
Yeni gelen eskisinden daha mı iyi olacak. Yeni geleni de bir araştırın derim. Bir tarikat liderine yazdığı övgü dolu bir tiviti çıktı ortaya . Tabi şimdi onu gizlemiş ÖSYM’nin başına geçince.
KPSS için gelen bi kız 1 dakika kala almadılar içeri üzülmüştü bak onun ahı tuttu
vay be sinavi kaciranlar ne mutlu olmuslardir bunula kalmaz olay buyuyecek baska kurumlara da sicrrar gibi gorunuyor cunku bu bilincli bi paylasim yoksa sorular birebir ayni olmazdi .osym gorevlileri muebbed yemeli arkadas bu ne sadece gorevden almak yeter mi oyun mu oynuyoruz
insanların emeklerinin bu kadar basit olması işte.Umrunuzda değil emek veren insanlar
ülkede yapılan son 30 yıllık bütün sınavlar kontrole edilmeli…30 yıllık memurlar bile tekrar mülakata alınmalı şüpheli memurlar mahkum edilmeli hakları alınmalı 30 yıllık maaşları da faizleri ile ödetilmeli…HAKLARINI çaldıkları insanlara
Sınav yerleri değişir mi
Eğitim Bilimleri de iptal mi?
Olması gereken buydu zaten en doğru karar verildi.
Bence kitapçıklarda incelensin hiçbir karalama yapmadan işaretleyip fulleyenler de sorgulansın. Sözüm meclisten dışarı belki tamamen tesadüfi çalıştığı yerlerden çıktı ama bununda gözardı edilmemesi lazım.
Ulan cumhurbaşkanına sormadan tuvalete bile gidemiyorsunuz. İlla ki Cumhurbaşkanının talimatıyla mı olması gerekiyor herşeyin?
Bunlarin yapaca is bu kadar olur millet taa nerelerden geliyo sinav icin ülke batti ya resmen fetret devri
3,5 üst oynadık alt geldi gene! Şike var abi,şikeyi yapanda federasyonun ta kendisi!
kardeşim ilçelerden birsürü insan zar zor şehirlere geldi sınava girdi şimdi tekrar bir eziyet
sınavı bile beceremiyorlar yandaşlara veriyorlar soruları hayatınız hikaye be,ne istifa var ne bişey
Buyuk ihtimal ile Ekim olur napalim bnde 15 gün izin alırım askerlikten yapcak birşey yok
Bu işin sorumluları kim ise bu şerefsizlere hesap sorulmalıdır..hangi vatan hainleri bukadar cok evladımızın kaderiyle oynadı
Yıllardır şikayet var şimdi mi aklınız başınıza geldi
Bence DGS de iptal edilmeli ben sınavı yaptım ama sınava şaibe girmiştir artık çünkü o sınavda da sorumlu olan kişi de Halis Aygün idi Önlisans ertelenmişse DGS de iptal olmalı